Zeytinyağı tadımı, laboratuar testlerinin çok ötesinde bir yere sahiptir. Örneğin, laboratuar testleri mükemmel çıkan bir yağ, size son derece lezzetsiz gelebilir. Bunun da sebebi, zeytinyağının içerisinde uçucu bileşenler, yani kokusu. Laboratuarlar, tadım konusunda robotlar geliştirmeye çalışsa da insan tad ve koku duyusuna yaklaşmaktan oldukça uzaktalar.
Bu yazımızda size, “zeytinyağı tadımı” hakkında birkaç püf nokta vereceğiz, bizim yağlarımızı da bu şekilde değerlendirip, görüşlerinizi ve tadım notlarınızı bu yazı altında bizimle paylaşabilirsiniz.
“Tadım” uzmanları, ağır disiplinler içerisinde yetişmektedir, tadım yaptıkları bardaklara kadar her detay insan algısının dağılmaması amacına dayanır.
- Zeytinyağını tatmak için, öncelikle karşılaştırmak istediğiniz yağ var ise kobalt mavisi bardaklara koymalısınız. İlk bakışta, rengin sizi aldatmaması için.
- Tadım yapacağınız oda açık renk ve sade olmalıdır. Evet, size garip gelebilir, tadım yapılan mekanın rengine neden önemli diye düşünebilirsiniz. Koyu ve alacalı renkler tad duyumuzu etkiler, çünkü beynimizin algısı koyu renkte değişime uğrar.
- Sabah saatlerinde tadım yapmalısınız, ama tadımın hemen öncesinde dişlerinizi fırçalamak gibi bir hataya düşmemelisiniz. Dişlerinizi tadımdan en az 1 saat önce fırçalamalı, diliniz üzerinde kimyasal kalıntısı olmamasına dikkat etmelisiniz. Sadece diş ve ağız kokusu değildir tadımı etkileyen; mümkünse zeytinyağı tadımını kokulu sabun ve krem kullanmadan ve parfüm sıkmadan yapmaya özen gösterin. Koku algınız, tadımınızı yanıltıcı en büyük etkendir.
Kaynak: “Zeytinlikten sofraya zeytinyağının hikayesi” 2017, R.Blatchly, Z.Delen Nircan,P. O’Hara